10 Mart 2008 Pazartesi

paralojik mantık

11 Eylül saldırılarının ardında bir çok köşe yazarı şunu soruyordu: O teröristler uçakları binaya çakarken ne düşünüyorlardı? Bir insan nasıl böyle bir eylemi yapabilir? Ya da "Böyle bir eylemi nasıl biri yapabilir?". Akıl, sır erdiremiyorlar. Herkes bir şeyler yazıyor, ben de Eski Tüfek Kıytırık Grafiti Teröristi (ETKGT) olarak bu konuya değineyim dedim.

92 yılında toplu gösteriden gözaltına alınmıştım Hüsamettin ile birlikte. Yuvarlak gözlükleri vardı, ona özenip ben de almıştım. Hüsam iyi adamdı, zekiydi, tanısanız siz de severdiniz onu belki. O olaydan sonra bir daha görmedim onu. İsmini sekiz sene sonra televizyonda duydum. İstanbul'da bir orduevinin yakınında üzerindeki bombaları patlattı. Daha 25 yaşındaydı. Başka koşullarda bir sürü şey başarabilirdi. İnsanların çoğu, onun bir deli, psikopat falan olduğunu düşündüler, çünkü onun aleminde yaşamıyorlardı.

Cezaevinde benim gibi ETKGT değil de, silah sıkmış, şiddete bulaşmış kişilerle de tanıştım. Oradan biliyorum eyleme giderken ne düşündüklerini...

Hiçbir şey. Evet hiçbir şey düşünmüyorlar eyleme giderken. Normal olan da budur zaten. Herhangi bir işle, eylemle uğraşırken, o işi neden yaptığınızın bilincini sürekli taşımazsınız ki. İş yaparken, işin ayrıntılarına verirsiniz dikkatinizi.

Bu her "iş" için böyle. Gökdelene uçakla dalıyorsanız, ne bileyim uçağın göstergelerine, koordinatlara falan bakarsınız. Belki bir de "Allahu Ekber!" diye slogan atarsınız, bilincinde olmadan. Aslında o anda Allah aklınıza bile gelmez.

Yazının başlığındaki "paraloji" kelimesi, iyi niyetle yapılan yanlış akıl yürütme diye tanımlanabilir. Farkında olmadan yanlış bir akıl yürütme yaparsınız, bunun adıdır paraloji. Aslında meramımı tam karşılamıyor. Az önce "Çünkü, onun aleminde yaşamıyorlar" diye yazdım. Alemden kasıt ne?

Mesela ana-kız, kızın kısmeti açılsın, sevdiğine kavuşsun diye Bilmemkim Hazretleri'nin türbesine gider, çaput bağlarlar. Kız der ki:
"Ey Hz. Bilmemkim, sevdiğim oğlanla evlenirsem sana kurban keseceğim."

Kız vuslata ererse ne ala, eremezse "Demek ki hayırlı bir kısmet değilmiş ki, Hz. Bilmemkim bu işi engelledi." denir. Hz. Bilmemkim'in bir ölü olduğu, bu işlerle ilgilenemeyeceği akıllarının ucundan bile geçmez. "Sevdiği oğlanın hayırlı kısmet olmadığı" açıklaması onun "aleminde" gayet mantıklıdır. Üstelik mantık kurallarına da uygundur, çünkü baştan Hz. Bilmemkim'in bu işleri becerebildiği varsayılmıştır.

Herkesin böyle alemleri var işte. Bireylerin, toplulukların, ideolojilerin, devletlerin... Herbiri gerçek dünyadan kendilerine yansıyanlarla bir fenomen alemi oluşturur. Her şey o alem içerisinde tutarlı, mantıklı ve anlamlıdır. Şüphe duygusu yoktur veya çok azdır.

Terörist yöntemleri benimseyen dar örgütlenmelerde mantık bağları gayet sıkıdır, şüphe edilmez. Size verilen kamikaze eylemi yapma emri, o alem içerisinde gayet mantıklı ve anlamlıdır. Şüphe etmiyorsanız, bu eylemi yaparken öleceğiniz, yüzlerce kişiyi öldüreceğiniz, eyleminizin amacına uygun ve o yolda bir araç olmayabileceği aklınızın ucundan bile geçmez.

Ve sadece, ne bileyim uçağın göstergelerine, koordinatlara falan bakarsınız. Belki bir de "Allahu Ekber!" diye slogan atarsınız.

Bilincinde olmadan...

ulaş akyol


www.huznukomik.net te yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: