10 Mart 2008 Pazartesi
Taşınmanın Binbir Faidesi
Taşınmak deyince akla bir sürü iş, bir sürü masraf gelir. Taşınmanın başa bela bir şey olduğu düşünülür. Oysa durum hiç de öyle değildir. Son taşınma serüvenimi dinleyince eminim bana hak vereceksiniz.
Yokuştan Aşağı Yükle İnmek:
Bizim ev bir tepenin yamacında bulunur. Eve giden yol bir noktadan sonra öyle dikleşir ki, yola katırlarla bile devam etmek mümkün değildir. Yaklaşık elli metrelik, 60-70 derece eğimli bir yokuş… Yokuşun aşağısına eşyaların taşınması için kamyon gelir. Şoförün kahvede çok önemli “işleri” olduğundan acele etmektedir. Eşyaların derhal aşağı indirilip yüklenmesi gerekmektedir. Bu da elde, omuzda, sırtta ortalama 10 kg. yükle 50 defa bu yokuşu inmek demektir.(Tabi aynı yokuşu çıkmanız da gerekiyor) Çünkü bizim oralarda ev taşıma şirketleri yoktur. Yükle yokuş inip çıkma hareketlerinin, vücudun 72 farklı kasını çalıştırdığı tarafımdan gözlemlenmiştir. Bunu birkaç gün çektiğim kas ağrılarından biliyorum. Fakat sağlıklı yaşam için değmez mi?
Yol ve Diyalog
Kamyon yüklenir ve yola çıkılır. Yol yaklaşık 2 saat sürmektedir. Kamyoncu konuşmaya susamış, ultrageyik biridir. Tuzlandığından* başlayarak hayat hikayesini anlatır. Kızı şu okulda okumaktadır. Oradan emekli olmuştur. Burada askerlik yapmıştır. Biraz daha zorlarsanız “Ne olacak bu memleketin hali” gibi politik geyiklere girmeniz, hatta hayatın anlamını öğrenmeniz olasıdır.(ki benim öğrenmişliğim vardır) Bu iki saatlik ders size dinlemeyi öğretir. Diyalog yeteneğinizi geliştirir.
Çapkınlık ve Terörizm
Alakasız başlıklar gibi görünmesine rağmen bu iki unsur, erkek öğrenciyseniz ve yuvarlak gözlükleriniz varsa, taşınmayla yakından ilgilidir. Takke-tesbih aksesuarlı, yönetici Hacı Amca siz eşyaları indirirken gelir. Taşındığınızı yeni öğrenmiştir. Neden onun haberi yoktur? PKK’lı olup olmadığınızı nereden bilebilir? Ayrıca apartmanda genç kızlar, gelinler vardır. Eh, siz de bekar,genç, yakışıklı(?) bir erkeksinizdir. Fakültenizde kızlar tükendiği için, apartmanın kızlarına asılabilirsiniz ya… Hacı Amca’ya çapkın bir terörist olmadığınızı ispatlamak zorundasınız. İsim de sakat zaten, gözlükler Troçki… Eğer benim durumumdayken kendinizi savunup temize çıkarabilirseniz, her durumda kendinizi savunabilirsiniz demektir. Acaba mühendisliği bırakıp hukuk mu okusam?
Yeni Ev ve Sıhhi Tesisat Bilgisi
Evin yarısı yeraltındadır. Yağmur yağdığında duvarlardan su sızdığı konusunda rivayetler vardır. Mutfaktaki musluk bozuktur. Lamba, duy ve hatta elektrik yoktur. Fakat karşıki bakkal bu işlerden anlamaktadır. Siz de az buçuk çakmaktasınız. Beraber tesisat işlerini halledersiniz. Böylece elektrik ve su tesisatı hakkında bilgi edinmiş olursunuz.
Yağda Yumurta Egzersizi
Yağda yumurta, çay ve ekmek. Yeni evdeki ilk yemeğiniz. Peki böyle bir “yemek” için en fazla kaç parça malzeme gerekebilir ki? Tüp, tava, yağ, yumurta, tuz, karabiber, çatal, çay, şeker, bardak, çaydanlık, çay kaşığı, ekmek, süzgeç, çakmak ve sigara (yemekten sonra bir tane şart). Tam 16 parça! Asgari 9 oluyor. Eşyalar henüz kutulardadır. Ama hangi eşya hangi kutudadır? Minik Ulaş karton kutu labirentinin sonundaki yumurtaya nasıl ulaşacaktır? Yağda yumurta yemek, büyük bir zihinsel ve bedensel çabaya dönüşür. Belleğiniz gelişir, yumurtanın proteini de cabası. (karabiberi bol olsun)
Ev Temizliği ve İlk Yardım
Sıra ev temizliğine gelir. Anneniz yanınızdadır ve çok titiz bir kadındır. Ev uzun süredir boş olduğundan her taraf örümcek ağlarıyla kaplıdır. Bu yüzden önce örümcek ağları süpürgeyle alınır. Bu sırada annenizin gözüne mikro boyutlarda bir kireç parçacığı kaçar. Lanet olası parçacık acı vermekte ve gözden çıkmamakta kararlıdır. Somyanın demiri de aksi gibi elinizi kesmiştir. İlk yardım öğrenmenin ve uygulamanın tam zamanıdır. Çok öğretici bir deneyimdir. (Onadron göz damlası tahrişlere iyi geliyormuş, günde iki defa üçer damla) Daha yerler silinecek, beton neden ve nasıl fırçalanacak (yerdeki badana artıklarının giderilmesi içinmiş)… Bunun yararını anlamanız için Karate Kid 1 filmini izlemiş olmanız gerekiyor. Cilala, parlat, cilala, parlat, hatırladınız mı?
Yöresel Topografya, İktisadi ve Beşeri Yapı
İyi ama burası neresidir? En yakın bakkal, manav, eczane (onadron), tüpçü, elektrikçi, vb’ci nerededir? Where is the nearest post-office? Keşif yapmak, yürümek, araştırmak gerekir. Sağlıklı yaşam, spor, yeni keşiflerin o tatlı heyecanı, araştırmacı yönünüzün gelişimi…yaaaa…
İkinci Gün: Evi Su Basar
Balkanlardan gelen o alçak, o hain basınç, bütün gece yağmur yağmasına sebep olur. Yağmur ertesi gün öğlene kadar sürer. Bahçeden dışarı su çıkamadığı için, bina dört tarafı sularla çevrili bir kara parçasına dönüşür. Fakat yağmur suları bahçede birikmekle kalmamakta, topraktan sızarak, betondan geçerek eve girmektedir. Evin dışındaki suyun bir şekilde boşaltılması gerekmektedir. İçeriden aldığınız önlemlerin hiçbir faydası yoktur. Hortumla arabalardan nasıl benzin çekilir, nasıl insan yakılır, bunları Sivas olaylarını televizyondan izlerken az çok öğrenmişsinizdir. Aynı prensipler burada da geçerlidir. Önce bir hortum bulunur. Bir ucu pencereden sarkıtılarak yağmur suyuna daldırılır. Öbür ucunu ağzınıza alırsınız. Suyu ağzınıza gelene kadar çeker, hortumun ucunu başparmağınızla tıkar, tuvalet deliğine yakın bir yere bırakırsınız. Ve pratik zekanın doğaya karşı zaferi!
Birkaç saatte, bahçede biriken su tuvalete boşalır. Eve sızmaya çalışan sular, odun talaşıyla etkisiz hale getirilir. Korkunç bir deneyimdir. Yağmur suyunun tadı berbattır. Fakat pratik zekanızın gelişmesi ve vücudunuzun yağmur suyundaki mikroplara karşı antikor üretmesi açısından çok yararlıdır.
Yeni bir ev bulunana kadar, su almadığı anlaşılan tek oda ve mutfağın kullanılmasına karar verilir.
Sonuç
Taşınmak kaslarınızı, zekanızı, diyalog yeteneğinizi, savunma yetinizi geliştirir. Vücut direncini artırır. Sıhhi tesisatı, ilkyardımı, dinlemeyi, karateyi (cilala parlat) öğretir. Yağda yumurtanın, keşif heyecanının, yağmur suyunun tadını çıkarmanızı sağlar.
Mutlu, sağlıklı, zeki, bilgili bir insan olmak için herkes, iki üç ayda bir taşınmalıdır...dır...dır...hırrrrrr!...
ulaş akyol
*Tuzlanmak: Neden öyle denmiş bilemiyorum, ancak
"tuzlandığından başlamak" doğumundan başlamak
gibi bir anlam taşımaktadır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder