İTF

Daha önce ATF (among the film) teknolojisinden bahsetmiştim size. Sanal gerçeklik araçları kullanarak kendimizifilmin ortasında buluyorduk. Bu kez bahsedeceğim teknoloji bundan fazlasını vaadediyor size: İTF, in the film, yani artık filmin arasında (among) değil içindesiniz. Bu teknoloji şimdilik sadece Ankara İTF Center sinemasında uygulanıyor maalesef.

Sinemaya gittiğimde alışageldiğimiz salonu, koltukları bulamadım. Burada da koltuk var, ama biraz elektrikli sandalyeyi andırıyor. Kafanıza üzerinden binlerce tel çıkan bir başlık takıyorsunuz. Sonra vücudunuzdan elektrik akımı geçtiği hissine kapılıyorsunuz. Aslında bu elektrik değil Z dalgaları, bütün vücudunuz uyuşuyor ama bilinciniz açık kalıyor. Z dalgası verilmesinin nedeni, asıl dünyadaki bedenimizi kaybetmeden, sanal dünyadaki bedenimizi hissedemiyor olmamız. Vücudunuz uyuşmasa hareket ettiğinizi hissetmeniz için, hareket etmeniz gerekirdi. Burada ise rüyada gibisiniz.

Size filmin konusunu anlatmayacağım, çünkü konu yok. Amaç teknolojiyi tanıtmak. Farklı sahneler yapılmış. Mesela patlama sahnesi oluyor… Patlamanın basıncını, sizi uçurup yere düşürmesini, kısmen acıyı (merak etmeyin, acı hissini fazla vermiyorlar) hissediyorsunuz. Orman sahnesinde sesleri, kokuları, toprağa basmanın verdiği hissi alabiliyorsunuz. Muhteşem, herşey gerçek gibi.

Ancak teknolojinin yan etkisi de var. Sinemadan çıktıktan sonra yoldan karşıya geçerken bir araba çarptı, yere düştüm. Z dalgalarından kaynaklı herhalde, acıyı çok az, neredeyse filmdeki kadar az hissettim.

Bir de film şirketi ertesi gün şaka yaptı.Nereden bulmuşlarsa e-mail adresime Neo rumuzlu bir mesaj göndermişler. Hala filmin içindeymişim falan fıstık… Hoş ama Matrix’in modası sizce de geçmedi mi?